29 Temmuz 2007 Pazar

'Kumdan İstanbul'u yağmurdan önce görün


Uluslararası Kumdan Heykeller Festivali kapsamında Türkiye'ye gelen usta heykeltıraşlar, İstanbul'un tarihini kumlarla inşa etti. Kumdan Atatürk, Osmanlı haremi, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Galata Kulesi, sağanak yağmurla yıkılmadan ziyaretçilerini bekliyor.
Kozyatağı'ndaki Carrefour'un bahçesinde sergilenen kumdan heykeller, üç boyutlu görüntüleriyle büyülü bir atmosfer sunuyor. Hollanda, İspanya, Ukrayna, Brezilya, Kanada ve İngiltere'den gelen 20 heykeltıraşın önce bilgi sahibi olup sonra inşa ettikleri kumdan heykeller için 7 bin ton dağ kumu kullanıldı. Sadece Osmanlı Haremi'ni yapmak 5 gün sürdü.

Çocuklara atölye

Atatürk, İstanbul'un fethi sırasında gemileri yürüten Osmanlı leventleri, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan, Galata Kulesi'nin yanı sıra mitolojik Zeus ve diğer tanrılar gerçekçi görüntüleriyle ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Çocuklara yönelik atölye çalışmalarının da olduğu alandaki sergi, heykelleri yıkacak bir yağmur yağmazsa 15 Eylül'e kadar gezilebilecek.

Yurtta orman yangınları

KAHRAMANMARAŞ'TA ORMAN YANGINI

Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde çıkan yangında, 50 hektarlık alandaki çam ve meşe ağaçları zarar gördü.

Kahramanmaraş merkez ilçeye bağlı Altınova köyünde başlayan orman yangını, rüzgarın etkisiyle yayılarak Hopurlu köyü ormanlık alanına sıçradı.

Türkoğlu İlçe Jandarma Komutanlığı ve Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ile Kılılı, Beyoğlu ile Yeşilyöre Belediyelerine ait itfaiye ekipleri ve vatandaşların yardımıyla söndürülen yangında, 50 hektarlık alandaki çam ve meşe ağaçları zarar gördü.

Soğutma çalışmaları devam eden yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

DENİZLİ'DE ORMAN YANGINI


Denizli'nin Kale ilçesinde orman yangını çıktı.

Denizli Orman Bölge Müdürü Adem Oklu, ilçeye bağlı İncecik mevkisinde henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangında, 10 hektar genç kızılçam ormanının zarar gördüğünü bildirdi.

Bölge müdürlüğüne bağlı ekiplerle yangını kontrol altına alma çalışmalarının sürdürüldüğünü belirten Oklu, ''Denizli'de bulunan söndürme helikopterinin yanı sıra Muğla, İzmir ve Antalya'dan gelen helikopterler, 10 arazöz ve 60 orman işçisi katılıyor. Çevre ilçelerden itfaiye ekipleri de geldi'' dedi.

Oklu, yangının, sigara izmariti veya ihmal nedeniyle çıkmış olma ihtimali üzerinde durulduğunu kaydetti.

İSTANBUL'DA ORMAN YANGINI

Pendik'te yaklaşık 4 hektarlık alanda etkili olan orman yangını, uçak ve helikopter desteğiyle kontrol altına alındı.

Aydos mevkiinde çıkan ve 2 hektarı orman olmak üzere yaklaşık 4 hektarlık alanda etkili olan yangına, Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait 5 arazöz, İtfaiye Daire Başkanlığı'na ait 10 arazöz ve çok sayıda ekip ile müdahale edildi. Söndürme çalışmalarına havadan da 1 helikopter ve 1 uçak destek verdi.

Yangının kontrol altına alındığı, soğutma çalışmalarının ise sürdüğü belirtildi.

ÇANKAYA AHLATLIBEL'DE ORMAN YANGINI

Çankaya ilçesi sınırlarındaki Ahlatlıbel bölgesinde bulunan ormanlık alanda çıkan yangın söndürüldü.

Yangın, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Orman Bölge Müdürlüğü ve Çankaya Belediyesine ait araç ve ekiplerin müdahalesiyle saat 16.20 sıralarında söndürüldü. Soğutma çalışmaları devam ediyor.

Yaklaşık 1 hektarlık alana yayılan yangının, ormanlık alandan geçen enerji nakil hattından kaynaklanmış olabileceği bildirildi.

Konya yolundan geçen vatandaşların da araçlarını park ederek, söndürme çalışmalarına katıldıkları görüldü. Yangın nedeniyle Konya yolunda trafik bir süre aksadı.

KOCAELİ'NDE ORMAN YANGINI


Kocaeli'nin Alikahya beldesinde bozuk baltalık alanda çıkan yangın, söndürüldü. Yangında, 3 hektarlık alan zarar gördü.

Fatih Mahallesi'nde Batı Alikahya Özel Ormanı'nda henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangına, İzmit Orman Müdürlüğü, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ile vatandaşlar müdahale etti.

Rüzgarın etkisiyle hızla yayılan, ancak ekiplerin kısa sürede müdahalesiyle kontrol altına alınan yangın, yaklaşık 2 saatlik çalışma sonucunda söndürüldü. Soğutma çalışmalarının devam ettiği bölgede, 3 hektarlık bozuk baltalık alan zarar gördü.

Orta Anadolu'nun en büyük arkeoloji müzesi

Orta Anadolu'nun en büyük arkeoloji müzesi Sivas'ta kuruluyor

24 Temmuz 2007 AA

Orta Anadolu'nun en büyük Arkeoloji Müzesi, Sivas'ta kuruluyor. Müzenin açılmasıyla Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi'nin deposunda bulunan 5 bin 730 sikke, 2 bin 357 arkeolojik eser, gün yüzüne çıkacak. Sivas Valiliği, başlattığı çalışmayla Endüstri Meslek Lisesinin bahçesindeki 1902 yılında yapılan tarihi binayı arkeoloji müzesine dönüştürdü.

Tarihi binadaki onarım çalışmaları kısa bir süre önce tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müzenin teşhir ve tanzimi için hazırlanan projenin ihalesinin yapılması bekleniyor.

Müzede sergilenecek eserler için gerekli donanım çalışmalarının tamamlanmasının ardından tarihi 7 bin yılı aşan, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Sivas, üçüncü müzesine kavuşmuş olacak. Böylece Atatürk Etnografya ve Kongre Müzesi ile Şarkışla'daki Aşık Veysel Müzesi'nin yanı sıra Orta Anadolu'nun en büyük arkeoloji müzesi de Sivas'ta kurulacak. 5 bin 965 metrekare alan üzerine kurulacak müzenin 2008 yılında açılması planlanıyor.

Sarissa ve Kayalıpınar kazı alanlarından çıkan eserlerin yanı sıra çeşitli dönemlere ait sikkeler, heykeller de bu müzede yerini alacak. Arkeoloji müzesinde çocuklara yönelik eğitici bölümlerin hazırlanacağı, müzeyi gezmeye gelen öğrencilerin müzede oluşturulan eğitim salonunda kentin tarihi dönemleri hakkında da bilgilendirileceği belirtildi.

Kutsal kitaplar bir sergide buluştu

Londra'da açılan 'Kutsal: Paylaştığımızı Keşfetmek' adlı sergi Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam'ın kutsal kitaplarını bir araya getiriyor. Sergide, Diyarbakır'da bulunan en eski İncil de var.

Bugünlerde Londra'da en çok ilgi gören sergilerden biri, 'Kutsal: Paylaştığımızı Keşfetmek' (Sacred: Discover what we share). Britanya Kütüphanesi'ndeki serginin özelliği; İngiltere'de üç büyük dinin kutsal kitaplarının ilk defa aynı sergide yer alması. Tevrat, İncil ve Kuran'ın paha biçilmez örnekleri farklı bölümlerde değil yan yana sergileniyor. Amacı, üç büyük dinin kutsal kitaplarının birbirlerini nasıl etkilediklerini ve nasıl iç içe geçmiş olduklarını göstermek olan sergiyle, bu kitapların yazımı, tercümesi ve kullanımındaki ortak yönlere de dikkat çekiliyor. Sergi, birinci yüzyıldan başlayıp 20'nci yüzyıla kadar tarihi kronolojisi içinde tanıtılan kutsal kitapların yanı sıra bu dinlere göre doğum, evlilik ve ölüm törenleri hakkında bilgi veren metinleri de içeriyor. 230 el yazması kutsal kitap ve diğer objelerin yer aldığı sergideki eserlerin arasında Amerika'dan Özbekistan'a kadar birçok ülkeden örnekler var. Ancak eserlerin çoğu Britanya Kütüphanesi'nin kendi koleksiyonundan. Sergi, kutsal kitapları biraraya getiren dünya üzerindeki en büyük koleksiyon olmasının yanı sıra, buradaki eserlerin çoğu ilk defa sergileniyor. Sergilenen kutsal kitaplar arasında MS 463 tarihli en eski İncil de bulunuyor. Tamamlanmamış bu İncil'in bulunduğu yer ise Diyarbakır. Hıristiyanlık dininin peygamberi İsa'nın konuştuğu dil olan Aramca dayalekti Suryanice yazılı bu el yazması İncil'in sayfaları, peygamberin konuştuğu dilde yazılı tek örnek olduğu için Hıristiyanlık dünyasında büyük öneme sahip. Sergide Musevi dinine göre Davud Peygamber'in yazdığı varsayılan Tevrat'lardan biri de yer alıyor. 10'uncu yüzyılda Filistin'de yazıldığı tahmin edilen bu Tevrat, aynı zamanda dünya üzerinde bugüne dek korunan en eski beş Tevrat'tan biri. Serginin diğer önemli kutsal kitabı ise MS 350 tarihli 'tamamlanmış ilk İncil'. Bu İncil'in özelliği ise Yunanca yazılmasına karşın yazıldığı yerin Filistin olarak tahmin edilmesi. Ancak kitabın Mısır'daki Sina Dağı eteklerinde bulunan ve hâlâ kullanılan Aziz Catherine Manastırı'nda yazıldığına dair işaretler de var.

PRENS CHARLES DA GEZDİ
Sergideki en eski Kuran-ı Kerim ise MS 8. yüzyıla ait. Bu el yazması Kuran'ın, Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye gitmesinin 100'üncü yılında yazıldığı tahmin ediliyor. Diğer ilgi çeken bir Kuran-ı Kerim ise 14. yüzyıla ait. Altın kaplama olan olan bu Kuran-ı Kerim, Memlük Sultanı Baybars döneminde yazılmış. 23 Eylül'e kadar açık olacak serginin öncüleri İngiltere'den Edinburg Dükü ve Fas Kralı VI Mohammed. Sergiyi ziyaret edenler arasında Prens Charles, Ürdün Prensi Hasan ve eski Başbakan Tony Blair de bulunuyor. Britanya Kütüphanesi Genel Müdürü Lynne Bridley'e göre sergi kutsal dinlerin anlaşılmasına katkı sağlıyor: "Bu üç inancın tarihi kökleri, dünya üzerindeki önemi ve daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmak için bu sergiyi açtık. Dünyadaki en büyük kütüphanelerden biri olarak her inançtan ya da inanmayan herkesi davet ediyoruz. Ziyaret edenleri düşündürmesi ve öğretici olmasını arzuluyoruz. Bu sergi aynı zamanda kutsal yazıların daha fazla kişi tarafından anlaşılmasına fırsat veriyor." Üç büyük dinin kutsal kitapları sergisinin ardından, yine Britanya Kütüphanesi koleksiyonunda bulunan diğer ilahi dinlere ait eserlerin de önümezdeki aylarda sergilenmesi planlanıyor.

Şehir efsanesi gerçek çıktı


Galata Kulesi yakınında bir binanın bodrumunda biri kuleye, diğeri denize uzanan tüneller bulundu. Tünellerin Bizans dönemine ait olduğu tahmin ediliyor..
Tarihi Beyoğlu Galata Kulesi'ne 50 metre mesafede bulunan Bizans Dönemi'ne ait tarihi bir binanın altından iki yöne giden tüneller çıktı. Son keşif, "İstanbul'un altı hep tünelmiş" yönünde dilden dile anlatılan hikayeyi de gerçekliğe kavuşturdu. Binanın 40 yıllık kiracıları tarafından bulunan tünellerde kayalar oyularak yapılan yollar ile odalar bulunuyor. İleri Can Öztürk'e ait Beyoğlu Galip Dede Caddesi 107 numaradaki binanın bodrum katında 15 yıl önce kiracı İzzet Kohen, bir mahzen olduğunu gördü ve girişini kapattı. Kiracıların iddiasına göre, bu süreçte yapılan incelemelerin sonucunda Anıtlar Kurulu, binanın SİT alanı içerisinde bulunduğunu ve tarihi eser statüsünde olduğuna karar verdi.

APARTMAN YAPILACAKTI
Tek katlı binanın, kiracıları geçtiğimiz günlerde mahzenden girdiklerinde iki ayrı tünelle karşılaştılar. Biri denize diğeri Galata Kulesi'ne doğru giden tüneller, kayalar oyularak yapılmış.Tünellerin içerisinde yol v e bunların kenarında da demir korkuluklar bulunuyor. Ayrıca küçük odalar da var. Tüm bu gelişmelere rağmen İleri Can Öztürk, Kadir Albaş adlı bir müteahitle tarihi binayı yıkıp, yerine 5 katlı bir apartman yapması için anlaştı. İmar izni ve yıkım kararı alan mütehit inşaat ruhsatı almak için çalışmalara başladı. Kiracılardan Sami Koen tünelin fotoğraflarını Anıtlar Kurulu'na göndereceklerini belirterek "Yetkililer bunların Cenevizler ya da Bizanslılar dönemine ait olabileceğini söylediler" diye konuştu.